Poirot mırıldandı. "Rutubetli bir gündü. Rüzgar esti, yağmur yağdı. Sis çevreyi sardığı için burnumuzun ucunu bile göremedik. Ama bir de şimdi bakın. Sis dağıldı. Hava açtı. Gökte yıldızlar pırıl pırıl parlıyor... Hayat ta böyledir Madam."
Agatha Christie bizim tatlı Poirot'umuzu tatilde bile rahat bırakmıyor.
Poirot yaz tatilini geçirmek için gittiği Korsan Roger otelinde günlerini gevezelik edip, dinlenerek geçirirken birden otele gelen yeni konukların havayı değiştirmesi ile bir şeylerin olacağından kuşkulanmaya başlar. Gelenler aktris Arlena Stuart ve kocasıdır. Arlena ile genç Patrick Redfern arasındaki dedikodular bir anda otele yayılır. Herkes Patrick'in sakin sessiz zavallı karısı Christine'e acırlar. Poirot'nun içinde kuşku büyürken rahip Lane de iblislerden bahseder. Atmosfer gitgide gerilirken hava da aniden bozar.
Ertesi gün önceki günün aksine pırıl pırıl bir hava ile karşılaşır otel sakinleri. Poirot sahile indiğinde Arlena'nın bir kayığı itmeye çalıştığı görür ve ayakkabılarını mahvetmek pahasına ona yardıma koşar. Arlena teşekkür eder ve ondan kendisini gördüğünü kimseye bahsetmemesini rica eder.
Bu Poirot'nun Arlena'yı canlı son görüşü olur... Bir süre sonra aşığı Patrick Redfern ve Miss Brewster, Arlena'nın ölüsünü bulurlar. Poirot'ya cinayeti çözmek için bir sürü minik parça kalır.
Eğer kitabı henüz okumadıysanız yaz tatilinde mutlaka yanınıza alın. Deniz kıyısında okumak daha keyifli olacaktır eminim. Yine her zamanki gibi Agatha Christie ters köşe yapıyor. Önceden iki farklı film uyarlamasını seyrettiğim için katili biliyordum yine de büyük bir keyifti benim için. Kitapta ünlü bir modacının da yer alması nedeniyle hanımların kıyafetlerindeki detaylar da hoşluk yaratıyor.
İlk film uyarlaması 1982 yılında yapılmış olan Peter Ustinov'un Poirot rolünde olduğu uyarlama. Bu filmde tek sevdiğim şey kostümler olmuştu. Peter Ustinov'u sevmeme rağmen onu hiç bir zaman Poirot olarak sevemedim.Diğer uyarlama 2001 yılında çekildi ve elbette Poirot David Suchet. David Suchet'in başarılı bir kariyeri olmasına rağmen onun Poirot olmak için doğduğuna inanıyorum.
Filmleri izlemek isterseniz:
Samimiyetle söylüyorum ki; çok güzel anlatmışsın sevgili Carla. Bu kitabı defalarca okumuş olmama rağmen, yine okuyasım var şimdi.
YanıtlaSilBu güzel sözler için çok teşekkür ederim çok mutlu oldum Poirot'nun olduğu her öykü zaten defalarca okunmaya değer...
YanıtlaSilKesinlikle okunacaklar listeme eklendi! Şahane bir yazı olmuş, teşekkürler;)
YanıtlaSilsayende biz de Hercule Poirot'un hayranıyız :)))
YanıtlaSilTeşekkürler Sevgili Güngör
YanıtlaSilCanım Tülay çok mutlu oldum
YanıtlaSilkitabı ayrı güzel, filmi ayrı güzel. şahane bir yapıt.çok da güzel anlatmışsınız miss crale :)
YanıtlaSilTeşekkürler Miss Marple :)
YanıtlaSilbenim de çok beğendiğim kitaplardan biridir. 2 filmi de zamanında izleme şansım olmuştu. gercekten ozellıkle yazın denız kenarında okunması daha keyifli olabilir. guzel bır yazı olmuş elinize sağlık :)
YanıtlaSilCarla adına teşekkür ediyorum. Yazısı bizi de çok mutlu edip ilham verdi.
SilBen bu kitabı okumadım ama okumak istiyorum tavsiyenizden sonra.çok sağolun
YanıtlaSilRica ederiz. Carla'nın güzel kaleminde bu yazıyı okumak bir zevk.
Sil